AŞIRI DUYARLI ÇOCUKLAR: Bu çocuklar çok iyi gözlemci olmalarına karşın genellikle çekingen ve ürkektirler.Yeni ortamlardan programlardan hoşlanmazlar.Uyaranların fazla olduğu ortamlarda kolaylıkla hırçınlaşabilirler. Çevreyi kendi başlarına araştırmaktan hoşlanmazlar.Uyaranlar fazla olunca ,bu çocuklar çok zorlanırlar ve mızmızlaşmaya başlarlar.
İÇİNE KAPANIK ÇOCUKLAR:Bu çocukların ise çevre,insanlar pek umrunda değildir.Kendi kendilerine oynayabilicekleri oyunları tercih ederler Bunlar genellikle mekanik oyunlardır.Bir senaryo çerçevesinde oynanan oyunlar da,sınırlı kalıplar içindedirler.Bu çocukların sözel becerileri pek gelişmemiştir;kendilerine uzun uzun anlatılan konuları dinlemekte zorlandıkları gibi,kendilerini ifada ederken de en kısa yollara başvururlar.Çocuğun iletişimi Evet , hayır, iyi, kötü, bilmiyorum düzeyinde kalır.
MEYDAN OKUYAN ÇOCUKLAR:Bu çocukların temel özellikleri inatçı,dirençli ve her şeyi kontrol altında tutma ihtiyacı duyan çocuklar olmalarıdır.Bu çocuklar da değişikliklerden ,yeniliklerden pek hoşlanmazlar.Çevrelerindeki kişilerle sık sık tartışırlar.Her şeyin istedikleri gibi olması için ısrar ederler.Kendi seçimleri olan işlerde son derece başarılı olan bu çocuklar ,ekip çalışmalarında büyük zorlukla karşılaşırlar.Bu çocuklar, ihtiyaçlarını mızmızlık yaparak değil, direnerek belli ederler.
DİKKATİNİ VERMEYEN ÇOCUKLAR:Bu çocuklar, ilgilerini çekmeyen hiçbir konuya uzunca bir süre dikkatlerini veremezler;dikkatleri oradan oraya dağılır ve genellilkle 'Dikkat Eksikliği ' tanısı alırlar.Çok unutkandırlar,fazla konuşmaktan hoşlanmazlar.Bu çocukların gördükleri veya işittikleri bir konuyu yorumlamakla ilgili zorlukları vardır. Başladıkları bir işi bitiremedikleri,bir konudan öbürüne kaydıkları,ancak kendi yapılarına uygun işlerde başarılı oldukları için çevre tarafından 'tembel,bencil olarak nitelendirilebilirler.
HAREKETLİ SALDIRGAN ÇOCUKLAR:Bu çocukların en önemli özellikleri son derece dürtüsel olmalarıdır.Akıllarına gelen şeyi anında gerçekleştirmek isterler.İstedikleri bir şey gerçekleşmediğinde de, bunu elde etmek için plan yapmak yerine doğrudan fiziksel müdahalede bulunurlar.Bu çocuklar, çok yaratıcı olabilirler.Bu çocukların büyük bir çoğunluğunda dikkat sorunu vardır. Ayrıca bu çocuklar ,eşyalarını sürekli bir yerlerde unutur ve kaybederler.Dağınık ve dalgındırlar.
Çoğunuzu anlamak ve anladığınızı ona hissettirmek kadar, onun dış dünyada daha rahat etmesini sağlayacak bir takım sınırlarıda koymak o denli önemlidir.
ÇOCUK PSİKOLUĞU VE GÖREVLERİ: Çocuk psikoloğu, çocukların normal veya normalden sapan davranışlarını araştıran, inceleyen, sorunların giderilmesi için çözüm yolları öneren, bu konuda eğitim almış kişidir. ÇOCUK PSİKOLOGLARI sabırlı ,çocukların seven kişiler olmalıdırlar.
GENEL TAVSİYELER:
Gün içinde,çocuğunuzla önceden belirlemiş olduğunuz bir zaman dilimini,sizin çocuğunuzun odasında oturup onun oynadığı bir oyunu,izlemesi ile geçebilir,veya ikinizin birlikte bir şeyler yapması şeklinde geçebilir.Bu zaman dilimleri içinde ,çocuğunuzun dikkatini belli bir konuya yönlendirmesi yönünde ona geri bildirimler verebilir ve bu konuda farkındalığını arttırabilirsiniz.Paylaştığınız etkinlikleri onun hoşlandıklarından seçip,ilişkiye bir sıcaklık ve yakınlık boyutu katabilirsiniz.Sağlıklı ve dengeli insanların geçmişleri araştırılırsa,çocukluklarının özgür bir eğitim ortamında geçtiği görülür.
Karekter gelişiminde de özgür ve sağlıklı ailenin rolü büyüktür.Böyle bir ailede çocuk,özgür bir ortam bulacağından gerek sevgide ve gerekse yetenek gelişiminde bir engelle karşılaşmıyacaktır.
PSİKOLOG,PEDAGOG AYKUT AKOVA www.aykutakova.com
Renkli Dünyalar
8 Temmuz 2013 Pazartesi
7 Aralık 2012 Cuma
BARDAĞIN DOLU TARAFI
OLUMLU DÜŞÜNME NEDİR?
Olumlu Düşünme, bilinçaltı zihnimizin yönlendirebilme yeteneğini olumlu biçimde kullanmaktır.
Olumlu Düşünme, kendinizi ve başkalarını sevmek çevrenizdeki insanlarla ilgilenmek demektir. Olumlu düşünmenin de ötesinde
bir şey vardır ve bu ikinci şey olmadan birincisi işe yaramaz.Olumlu düşünmenin ötesinde olan şey, olumlu inançtır. Olumlu düşünme roketse, olumlu inanç ta o
nu yıldızlara götüren yakıttır.Düşünme gerçeğin doğuşudur.Olumlu düşünmenin gerçekleşmesini olumlu inanç sağlar.
OLUMLU OLMAK
Olumlu olmak, açık ve dostça olmaktır;ne istediğini bilmek ve buna göre harekete geçmek demektir.
Olumlu olmak demek, bilinçli olarak işin parlak, güzel yanına bakmak demektir; dünyaya gerçek dışı şekilde toz pembe gözlerle bakmak değildir.
Diğer bir ifadeyle;
Olumlu olmak, daha az endişeli ve daha mutlu olmak demektir.
Zihninizi endişelerle doldurmak yerine, meselelerin iyi tarafına bakmayı seçmektir.
Mutsuz olmak yerine mutlu olmayı seçmektir.
Özetle Olumlu Olmak; Güzel gören güzel düşünür , güzel düşünen hayatından lezzet alır
düsturunu hayatımıza hayat edinmemizdir.
TAVSİYELER
*Olumsuz cümle yapılarından kaçının.
“Korkmayacağım” demeyin “Sakin ve rahatım” deyin. Başka sözlerle istediklerinizi düşünün, istemediklerinizi değil.
*Eğer olumsuz düşüncelerden hemen kurtulmazsanız giderek büyürler ve zihninizi tümüyle kaplarlar.Kendinizi olumsuz düşünceler yolunda ilerlerken yakaladığınızda hemen aklınıza “ DUR” deyip yerlerine olumlu düşünceler koyun.(Vesvese hissinde olduğu gibi)...
OLUMLU OLMAK
Olumlu olmak, açık ve dostça olmaktır;ne istediğini bilmek ve buna göre harekete geçmek demektir.
Olumlu olmak demek, bilinçli olarak işin parlak, güzel yanına bakmak demektir; dünyaya gerçek dışı şekilde toz pembe gözlerle bakmak değildir.
Diğer bir ifadeyle;
Olumlu olmak, daha az endişeli ve daha mutlu olmak demektir.
Zihninizi endişelerle doldurmak yerine, meselelerin iyi tarafına bakmayı seçmektir.
Mutsuz olmak yerine mutlu olmayı seçmektir.
Özetle Olumlu Olmak; Güzel gören güzel düşünür , güzel düşünen hayatından lezzet alır
düsturunu hayatımıza hayat edinmemizdir.
TAVSİYELER
*Olumsuz cümle yapılarından kaçının.
“Korkmayacağım” demeyin “Sakin ve rahatım” deyin. Başka sözlerle istediklerinizi düşünün, istemediklerinizi değil.
*Eğer olumsuz düşüncelerden hemen kurtulmazsanız giderek büyürler ve zihninizi tümüyle kaplarlar.Kendinizi olumsuz düşünceler yolunda ilerlerken yakaladığınızda hemen aklınıza “ DUR” deyip yerlerine olumlu düşünceler koyun.(Vesvese hissinde olduğu gibi)...
19 Haziran 2012 Salı
Ona işaret parmağımı kaldırıp yasaklar koymak yerine,
parmaklarıyla resim yapmayı öğretirdim.
Hatalarını daha az düzeltir,
onunla daha cok yakınlık kurmaya çalışırdım.
Onu sadece gözlerimle izler,
saat kısıtlamaları koymazdım.
Daha bilgili olmaya çalışır,
daha cok şefkat gösterirdim.
Onunla daha çok yürüyüşlere çıkar,
uçurtmalar uçururdum.
Ona karşı ciddi bir tavır içinde olmak yerine,
onunla oyun oynardım.
Onunla kırlarda koşar,
yıldızları seyrederdim.
Onunla daha az çekişir,
ona daha çok sarılırdım.
Önce benlik saygısı kazanmasını sağlar,
sonra bir ev almaya çalışırdım.
Ona her zaman katı davranmaz,
onu daha çok onaylar ve yüreklendirirdim.
Güç konusunda daha az ders verir,
sevgi konusunda daha çok şey öğretirdim.
Diane Loomans
13 Haziran 2012 Çarşamba
Beyin gelişiminin evreleri
3 yaş: Beynin 60% gelişmesi beklenir. Çocuğun algısının en güçlü olduğu zamandır.3 - 8 yaş arası: Beyin 20% daha gelişmiştir. Öğrenme ve algılama 3 yaşındaki kadar güçlü değildir. Ancak daha fazla olanaklar sağlanırsa çocuk şaşırtıcı sonuçlar elde edebilir.
8 - 14 yaş arası: Beyin 10% daha gelişmiştir. Eğer öğrenmeye bu yaşta başlanırsa çok büyük çaba harcamak gerekir.
14 yaş sonrası: Eğer çocuk öğrenmeye bu yaşta başlarsa olumlu sonuç almak daha da zorlaşır. Daha çok ve daha disiplinli çalışmak zorundadır.
20 Mayıs 2012 Pazar
ÇOCUKLARINIZA;
-
* Olumlu davranışlar ve özsaygıyı öğretin!
* Hayatı sevdirip, potansiyelini hayata yansıtmayı öğretin!
* İş birliği ve sorumluluk duygusu verin!
* Kendisiyle barışık, olgun insan kimliği kazandırın!
* Enerjisini nereye koyarsa, hayatının orada güzelleşeceğini öğretin!
* "Dünyada en iyi olmak" gibi belirsiz bir hedefe yöneltmek yerine, ona "Dünya için en iyi olmak" anlayışını benimsetin.
kaynakça: https://www.facebook.com/okuloncesirehberlik
13 Mayıs 2012 Pazar
Annedir Yüreği Fazla Dayanamaz..
Küçük oğlu annesine geldi ve ona kağıdı uzattı.
Annesi ellerini önlüğüne kuruladıktan sonra kağıdı okumaya başladı;
Çimleri biçtiğim için 5 lira,
odamı temizlediğim için 2 lira,
alışverişe gittiğim için 5 lira,
küçük kardeşime baktığım için 3 lira, çöpü attığım için 1 lira,
iyi bir karne getirdiğim için 10 lira
bahçeyi temizlediğim için 2 lira.
Toplam borç , 28 YTL
Anne, umutla kendisine bakan oğlunun elinden kağıdı aldı
ve kağıdın arka yüzüne şunları yazdı;
Seni 9 ay karnımda taşıdım BEDAVA,
hasta olduğunda başında bekledim, elimden geleni yaptım, senin için dua ettim BEDAVA,
yıllar boyu değişik nedenlerle senin için gözyaşı döktüm BEDAVA,
senin için gecelerce kaygı duyup, uykusuz kaldım BEDAVA,
oyuncaklarını topladım, yemeğini hazırladım, giysilerini yıkadım, ütüledim BEDAVA YAVRUM.
Ve bunların hepsini topladığın zaman, gerçek sevginin bedelinin olmadığını görürsün… Oğul annenin yazdıklarını okuyunca gözleri doldu.
Annesine baktı, “Anneciğim seni seviyorum” dedi
ve kalemi alarak bu kağıda
“HEPSİ ÖDENMİŞTİR” yazdı...
6 Mayıs 2012 Pazar
ŞIMARIK ÇOCUKLAR
Çocuklarda, gördükleri bir şeye sahip olma isteği çok doğaldır. Bu, büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan doğal bir merakın sonucudur. Tüm çocuklar, bir miktar benmerkezci olurlar, kendi isteklerini her şeyin üstünde görü...rler. Aslında çocuğunuz, örneğin bir oyuncakçıda gördüklerini isterken, kendi sınırlarını ve bir ebeveyn olarak sizin ne kadarına izin vereceğinizi görmek istemektedir. Eğer mantıksız isteklerini yerine getirirseniz, işte o zaman çocuğu şımartıyorsunuz demektir. Mantıksız bir isteğin yerine getirilmesi başka taleplere yol açacak ve çocuk sınırlarını bilmediği için endişeye kapılacaktır. Şımarık bir çocuk kabul edilebilir davranışları bilmeyen bir çocuktur.Şımarık çocukların okulda da pek arkadaşları olmaz, çünkü paylaşmayı bilmezler. Çocuğa popüleritesini artıracağını düşünerek aldığınız araç gereçler de durumu zorlaştırmaktan başka işe yaramazlar.
Elbette bu, çocuğunuzun hiçbir isteğini yerine getirmeyeceksiniz demek değildir. Önemli olan, ona uygun sınırlar çizebilmektir. Ona ayıracağınız zaman, çocuk için en büyük hediye olacaktır. Çocuğunuza gösterdiğiniz sevgi, şefkat, ona ayırdığınız zaman ve çizdiğiniz sınırlar kendisini iyi ve güvende hissetmesini sağlayacaktır. Böylece şımarık bir çocuk yetiştiriyor muyum diye endişe etmenize de gerek kalmayacaktır.
Formsante
Formsante
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)